Kansere Neden Olan Besinsel Faktörler Nelerdir? Kanser İçin Neler Yenilmeli, Neler Yenilmemelidir?

Kansere Neden Olan Besinsel Faktörler Nelerdir? Kanser İçin Neler Yenilmeli, Neler Yenilmemelidir?

Kanser nedenleri, kanser nasıl oluşur? Kansere sebep olan şeyler, kansere neden olan etkenler nelerdir? Tahminlere göre nüfusumuzun yarısı yaşamı boyunca en az bir kanser türüne yakalanacak. Neyse ki kanser karşıtı bir diyet uygulamak, çoğu kanseri önleyecek, hatta tersine çevirecektir.

Sağlıklı bir bedeni korumak veya sağlıklı bir bedene ulaşmak sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmaktan geçmektedir. Dengeli beslenerek daha sağlıklı bir yaşama adım atmak için online diyetisyenler tarafından sizin için hazırlanmış online diyet imkanlarından faydalanabilirsiniz. Şimdi zayıflamaya başlamak için online diyetisyenler tarafından sizin için hazırlanmış online diyet satın alabilirsiniz. (Tıkla ve Zayıflamaya Başla!)

Kanser nedir? Kanser tedavisi nedir, kanser belirtileri nelerdir? Kanser çeşitleri çok fazladır ve çok az insan daha sağlıklı olmak için tam olarak ne yapması gerektiğini biliyor. Bu nedenle ülkemizde de kronik hastalıklar hızla artıyor ve birçok hastalık toplumda yaygın bir hal alıyor. Bu hastalıklardan biri olan kanser aynı zamanda da en çok korkulan kelimelerden biridir. Kanser eskiden çok nadir görülen bir hastalıktı ama biz onu sıradan bir hastalık haline getirmeyi başardık. Tahminlere göre nüfusumuzun yarısı yaşamı boyunca en az bir kanser türüne yakalanacak. Neyse ki bunu engellemek veya geciktirmek bizim elimizde. Kanser karşıtı bir diyet uygulamak, çoğu kanseri önleyecek, hatta tersine çevirecektir. Kansere karşı beslenmeyi, kanser önleyici besinleri merak ediyorsanız blog yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Bu yaygın hastalığı artık sıradan bir hastalık haline getirmeyi başardık, yine bu hastalığı tekrar çok nadir görülen bir hastalık haline getirebiliriz. Kanseri önlemek ve tersine çevirmek için herkesin yapabileceği en önemli şey iyi bir diyet uygulamaktır. Burada diyet kelimesini “iyi bir beslenme alışkanlığı” olarak tanımlamanızı istiyorum. 

İyi bir diyet uygulama konusunda çok fazla kafa karışıklığı mevcut. Aslında insanlık tarihi bize iyi bir diyetin ne olduğunu öğretiyor. Yapmamız gereken tek şey bunu öğrenip uygulamaktır. Bu iyi diyeti bilmiyor olmamızın nedeni ise, size sağlıksız ürünler satan kişilerin gerçekten iyi bir diyetin ne olduğunu veya mevcut diyetinizin ne kadar kötü olduğunu bilmenizi istemiyor olmalarıdır. Bu konuda da gayet başarılılar.

Kanseri yenmek için önce kansere neden olan kötü beslenmeden kurtulmanız ve iyi bir anti kanser diyetine sahip olmanız gerekir. Toplumumuzdaki kanser dahil birçok hastalığın sorumlusu şeker, beyaz un, işlenmiş yağ ve işlenmiş süt ürünlerinin aşırı tüketimi ile alınan hayvansal proteinler dörtlüsüdür diyor Raymond Francis. Bu büyük dörtlü kötü bir diyetin temelidirler.

Şeker, beyaz un ve işlenmiş yağlar konusunda herkes Raymond Francis ile hemfikirdir. Belki işlenmiş süt ürünleri konusunda soru işaretleri olabilir. Fabrikalarda bu ürünlerin üretimi sürecinde ilave edilen katkı maddeleri, bu ürünleri fazla tüketen insanların sağlığını doğrudan etkiliyor. Bunu da hepimiz biliyoruz. Birçok üründe artık şöyle bir ibare var “trans yağ ve koruyucu madde yoktur” ama düne kadar bunlar vardı. Şimdi bunların yerini ne aldı bilmiyoruz.  

'' Kanser nasıl olunur '' Kanser nedenleri, yukarıda sıraladığımız büyük dörtlü den kaçınmanın en iyi yolu işlenmiş gıdalardan uzak durmaktır.

Kansere Neden Olan Etkenler: Şeker ve Beyaz Un

  

Kanser olmayı istiyorsanız, şeker tüketmek bunun mükemmel bir yoludur. Şeker ölümcül bir metabolik zehirdir; kanseri birçok yönden teşvik eder. Birçok çalışma fazla şeker tüketmenin kanser riskini yükselttiğini göstermiştir. Günümüz beslenme alışkanlıkları ortalaması gösteriyor ki tüketmemiz gereken şekerin iki katı kadar rafine (işlenmiş) şeker tüketiyoruz. İşlenmiş şeker DNA'ya zarar veren inflamatuar serbest radikaller üretir ve bu radikaller sağlıklı hücreleri kanser hücrelerine dönüştürür.

Güçlü bir bağışıklık sistemi sizi kansere karşı korur ama şeker bağışıklığı bastırır. Şeker vücudu asidik yapar ve kanserli hücreler asidik bir ortamda büyür. Kandaki şeker oranı artınca hücrelere daha az oksijen taşınır, oksijenden yoksun kalan hücreler kanser hücresine dönüşür.

Şeker hormon dengesini bozar, çok fazla östrojen üretir ve fazla östrojen meme ve prostat kanserini sebebiyet verir. Son olarak, şeker kanser hücrelerini besler ve yediğiniz şeker kanser hücrelerini daha hızlı büyümesini sağlayacaktır. Beyaz un, şekere benzemektedir, çünkü vücut onu hızla şekere dönüştürür.

Kansere Neden Olan Etkenler: İşlenmiş Yağlar

Günümüz beslenmesin çoğunu oluşturan işlenmiş yağlar vücudunuz için toksiktir. Bunlar arasında tüm hidrojene yağlar artı kanola, pamuk tohumu, mısır, yer fıstığı, ayçiçeği, aspir ve soya yağları bulunur. Bu en çok kullanılan yağlar, enflamasyonu artıran aşırı omega-6 yağ asitleri içerir. Çalışmalar omega-6'ların miktarının azalmasının tümörlerin büyümesini durdurduğunu göstermektedir. Tersine, omega-6'ları artıracak bir beslenme, ölmekte olan tümörleri tekrar hayata döndürür. İşlenmiş yağlar ayrıca hücre zarlarının bütünlüğüne zarar vererek hücresel arızaya neden olur. Kanser karşıtı yağlar arasında zeytin, Hindistan cevizi, keten ve balık yağları bulunur.

Kansere Neden Olan Etkenler: İşlenmiş Süt Ürünlerinin Aşırı Tüketimi ile Alınan Hayvansal Proteinler

İşlenmiş süt ürünlerinin aşırı tüketimi ile alınan hayvansal proteinler kanseri teşvik eder. Tüketmemiz gerekenden çok fazla hayvansal protein tüketiyoruz - çok fazla. Hayvansal proteinlerin aşırı tüketimi üzerine yapılan çalışmalarda çok yüksek oranda kanser riskleri olduğu bulunmuştur. Diyetinizde hayvansal protein düzeyini değiştirerek kanser risklerini kolayca azaltabilir veya arttırabilirsiniz.

Kanserin gelişmesini en fazla destekleyen şeylerden biri işlenmiş süt ürünlerinden alınan proteinlerdir. İnek sütünde bulunan bir protein olan kazein, son derece güçlü bir kanser destekçisidir. Doğada hiçbir canlı düzenli olarak bir başka türün sütünü içmez ve hiçbir hayvan sütten kesildikten sonra süt içmeye devam etmez. Sadece insanlar bunu yapmaktadır ama bunun sonuçları var: kalp hastalığı, osteoporoz, diyabet, enfeksiyonlar, artrit, alerjiler ve kanser. İnsanların en fazla alerji duydukları gıda süttür. Modern süt, istenmeyen hormonlar, antibiyotikler, pestisitler, herbisitler, PCB'ler, dioksinler, virüsler, irin, çözücüler ve aşırı bakterilerle dolu özetle zehirli bir çorbadır. Bu nedenle hemen hemen tüm sütler pastörize edilir. Bu süreç sütün kimyasal ve fiziksel özelliklerini değiştirerek daha az besleyici ve toksik hale getirir. Süt üretimi için hayvanların beslenme biçimi ve bulundukları ortam da sütün özellikleri etkilemektedir.

Gerçekler bu şekildedir: Yüksek hayvansal proteinli diyetler kanseri teşvik eder ve düşük hayvansal proteinli diyetler kansere büyük ölçüde engel olur. Proteinimizin en az yüzde doksanı, tam tahıllar, baklagiller, mercimek, tohumlar, kabuklu yemişler ve filizler gibi bitkilerden elde edilmelidir.

Kötü besinleri hayatınızdan çıkarmak ilk adımdır; bunların yerine iyi yiyecekler koymak başka bir adımdır. Öncelikle taze bitkilerden oluşan bir diyet, kanser karşıtı bir diyettir. Kanser karşıtı bir diyet uygulamak sadece bir lüks değil, bir zorunluluktur. Kazalardan sonra kanser, çocuklar için önde gelen ölüm nedenidir. 50 yaşın üzerindeki hemen hemen herkesin, vücutlarında büyümeyi bekleyen kanser hücreleri vardır. Doğru beslenme olmazsa bu kanser hücrelerinin büyümesi ve yayılması kaçınılmazdır. İyi haber şu ki: bunu nasıl önleyeceğimizi biliyoruz!

Tümör büyümesine müdahale etmek ve kanser hücresini yok etmek için iyi bilinen mekanizmalar vardır. Kanserin biyokimyası son derece karmaşıktır ve bunu yapmak için birçok biyokimyasal yolun başarılı bir şekilde yönlendirilmesini gerektirir. İşlemdeki bu adımların her birine müdahale edilebilir. Mevcut kanser hücreleri kümeleri cerrahi, kemoterapi ve radyasyon operasyonları ile küçük ve zararsız tutulabilir. Aslında bu standart kanser tedavileri vücuda zarar verir ve hayat standartlarını aşağıya çeker.

Kanserden kaçınma için gerekli olan taze meyve ve sebzeler açısından zengin bir diyet uygulamaktır. Bitkisel besinler, kanser sürecine her düzeyde müdahale etmek için gerekli tüm kimyasal maddelere sahiptir. Ne yazık ki, böyle bir beslenme alışkanlığı uygulayan ve benimseyen insan sayısı hala çok azdır.

Birçok meyve ve sebzede karoten bulunur. Hayvan deneyleri ve insan deneyimleri, yüksek miktarda karoten bulunan beslenmenin kanser hücrelerinin büyümesini durdurduğunu göstermiştir. Aynı durum A vitamini için de geçerlidir. Omega-3 yağ asitleri kanseri baskılamaktadır. Quercitin (kuersitin) de dahil olmak üzere bitki flavonoidleri, meme ve prostat kanserinin uyarılmasında östrojenin etkilerine müdahale eder. Aslında, bitki flavonoidleri güçlü karserojenlere maruz kaldıklarında bile hücrenin kansere dönüşmesini engeller. Ek olarak, kanser hücrelerinin büyümesini baskılar ve kanser hücresi ölümünü kolaylaştırır. Zeytinyağı, DNA'yı oksidatif hasarlara karşı korumaya yardımcı olur, bu da bir hücrenin kansere dönüşmesini engeller. Hem yeşil hem de siyah çaylar DNA hasarlarını engeller ve kanser hücrelerinin bölünmesini engelleyerek kanser büyümesini engeller. Silimarin ve ginkgo biloba gibi otlar da güçlü anti-kanser bileşikleri içerir. Birçok bitki kimyasalının kanser büyüme mekanizmalarını baskıladığı ve azalttığı bilinmektedir.

Yukarıdakilerden de görebileceğiniz gibi, doğru besinler kansere ve hatta iyileştirici ilaçlara göre bile oldukça koruyucudur. Taze, organik meyve ve sebzelerde bakımından yüksek bir diyet aynı zamanda omega-3 yağ asitlerinde bakımından yüksek bir diyet anlamına gelir. İşte iyi bir diyet böyle bir şeydir. Diyetinizin yüzde sekseni çiğ meyve ve sebzelerden oluşmalıdır. Karabuğday, darı, kahverengi pirinç, kinoa ve amarant gibi glüten içermeyen tahıllar ortalama olarak sağlıklıdır. Baklagiller ve mercimek, iyi bir bitkisel protein kaynağıdır. Bu besleyici ve sağlıklı bitkilerin yanına küçük porsiyonlar ile kaliteli balık ve organik yumurta ekleyebilirsiniz.

 

 

Uzun Lafın Kısası

 

Kansere neden olan besinsel faktörler arasında şeker, beyaz un, işlenmiş yağlar ve işlenmiş süt ürünlerinin aşırı tüketimi ile alınan hayvansal proteinler önemli rol oynamaktadır. Aşağıda kanser için yenilmesi gereken ve yenilmemesi gereken besinlere dair genel bilgiler bulunmaktadır:

 

Kanser için yenilmesi gereken besinler:

 

Meyve ve sebzeler: Renkli meyve ve sebzeler antioksidanlar, lifler, vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Bu besinler bağışıklık sistemini güçlendirir ve kanser riskini azaltır.

Tam tahıllar: Kepekli ekmek, esmer pirinç, yulaf gibi tam tahıllar lif, vitamin ve mineral açısından zengindir. Lifli besinler bağırsak sağlığını korur ve sindirim sistemini düzenler.

Bitkisel proteinler: Nohut, mercimek, fasulye gibi bitkisel kaynaklı proteinler, hayvansal proteinlere tercih edilebilir. Bu besinler, kanseri önleyici etkiye sahip olan fitokimyasallar içerir.

Balık: Omega-3 yağ asitleri açısından zengin olan somon, sardalya gibi yağlı balıklar kanser riskini azaltabilir.

Yeşil çay: Antioksidanlar açısından zengin olan yeşil çay, kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebilir.

Kanser için yenilmemesi gereken besinler:

 

Şeker: Rafine şeker, kanser hücrelerinin büyümesini teşvik eder. Şekerli içecekler, tatlılar ve işlenmiş gıdalardan gelen şeker tüketimi sınırlanmalıdır.

İşlenmiş et: Nitratlar ve nitritler içeren işlenmiş et ürünleri kolon kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle, salam, sosis, sucuk gibi ürünlerin tüketimi azaltılmalıdır.

Trans yağlar: Kızartma yağları, margarin, hazır atıştırmalıklar gibi trans yağlar, kanser riskini artırabilir. Bu yağlar yerine zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar tercih edilmelidir.

İşlenmiş gıdalar: İşlenmiş gıdalarda genellikle koruyucu maddeler, katkı maddeleri ve yapay tatlandırıcılar bulunur. Bu tür gıdaların tüketimi sınırlanmalı ve doğal, organik gıdalar tercih edilmelidir.

Alkol: Aşırı alkol tüketimi kanser riskini artırır. Alkol tüketimi sınırlanmalı veya mümkünse tamamen tercih edilmemeli

 

 

Tüm gerçek yiyecekler iyidir, ancak bazı bitkisel yiyecekler diğerlerinden daha da koruyucudur. Bunlar brokoli, karnabahar, brüksel lahanası ve lahana gibi turpgillerdir. Diğer iyi sebzeler arasında soğan, pancar, taze fasulye ve ıspanak sıralanabilir. İyi meyveler yaban mersini, kiraz, böğürtlen, ananas, karpuz, kivi, mango, erik ve kavun gibi meyveler gerçek yiyeceklerdir.

 
 
Yorumlar (0)
Henüz yorum yok
Görüşünüzü Paylaşın